CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan atamayı eleştirdi. Yargıtay’daki seçimlerde 5 adayın gösterildiğini belirten Başarır, geçen dönemde ve bu dönemde de en yüksek oyu alan üyenin atanmadığını hatırlattı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçimlerine “Can Atalay” tepkisi
CHP’li Başarır, Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan ve anayasayı ayaklar altına alan bir hakimin siyasal pazarlıklar sonucu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandığını öne sürerek, “Yargının ne kadar siyasallaştığını apaçık gördük. Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı. Skandal buradan başlıyor. Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar yargıdaki en büyük sıkıntı ve skandallardan birisini yaratan yüksek hakim” değerlendirmesinde bulundu.
Belediyelere tasarruf tedbirlerine uyma çağrısı
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ne de değinen Başarır, tasarrufun önemli olduğunu, belediyelere tasarruf tedbirlerine uymaları konusunda çağrıda bulunduklarını belirtti. CHP’li belediyelerde araçların çoğunun satışa çıktığını, araç kiralamalarının minimum seviyeye düşürüldüğünü aktaran Başarır, müdürler ve başkan yardımcılarının lüks araçlarla evinden işine gitmeyeceğini dile getirdi.
“Tasarruf tedbirlerine Cumhurbaşkanlığında uyulsun”
Tasarruf tedbirlerine Cumhurbaşkanlığında da uyulması gerektiğini vurgulayan Başarır, “Dün Cumhurbaşkanı Meclis’e geldi. Şöyle bir arabaların değerine baktım. Bir milyar civarında. Ocak-nisan döneminde Cumhurbaşkanı tarafından yapılan harcama 3 milyar 825 milyon lira olmuş. Harcama limitini aşmış. Bakıyorum ki nisan ayında günde 3 bin 117 asgari ücretli çalışanın maaşını, 5 bin 300 de emeklinin maaşını tüketmiş. Neden bu tasarruf saraya uğramıyor? Bence Cumhurbaşkanı örnek olarak araç sayısını, uçak sayısını, giderlerini kısmalı.” ifadesini kullandı.
“Herhalde yıl sonunda beklenenin iki katı bütçe açığı olacak”
Ali Mahir Başarır, ekonomiye ilişkin de “Bütçe günden güne açık vermeye devam ediyor. Herhalde yıl sonunda beklenen bütçe açığının iki katı kadar açık olacak. Çünkü paranın değeri günden güne düşüyor. Döviz yükseliyor ve giderlerin önüne geçemiyoruz. Peki ekonomi bu. Tasarruf yapıyoruz. Niye bunları yapıyoruz? Seçimde en çok neyi konuştuk? Emekli maaşları, asgari ücretleri konuştuk. 200 milyar tasarruf sağlanacaksa bugün Meclis’te konu bu olmalıydı. Ekonomide bütçe açığı vermeye devam ediyoruz. Faiz ödemeye devam ediyoruz. Emekliye, asgari ücretliye, memura maalesef ki zam yapmıyoruz. Hala on bin lira emekli maaşı alan milyonlar var. Utanç duyuyoruz.” görüşünü paylaştı.
“Meclis’te komisyon kurulsun”
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturması kapsamında bugün dört emniyet görevlisinin daha gözaltına alındığını anımsatan Başarır, şunları kaydetti:
“Geçen sene bu konuyu gündeme getirdik. Görüyoruz ki Devlet Bahçeli ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan birbirine karşı şifreli konuşmalara devam ediyor. Çıkıp açık açık konuşun. Sorun nedir? Devleti 2 parti ve bazı tarikatlar bölüşmeye çalıştığı için bir güç savaşı yaşanıyor. Yargıtay seçimlerinde de bunu gördük. Emniyette de bunu görüyoruz. Devlet Bahçeli diyor ki ‘4 tane emniyet görevlisi alarak mı bu sorunu çözeceğiz’. Tam da biz de bunu söylüyoruz. Gel bir komisyon kuralım. Susurluk’ta tesadüf bir kaza oldu. Komisyonlar kuruldu, bakanlar yargılandı. Ayhan Bora Kaplan olayı bile devletin ne hale geldiğini gösteriyor. Süleyman Soylu ile ilişkilerini, emniyetle olan ilişkilerini, Sinan Ateş cinayetindeki bağlantıları gelin ortaya koyalım. Bunu Meclis araştırsın. Hiç kavga etmeyin. Kukla, kukla yardımcısı ya da birbirinize gizli mesajlar, semboller yollamayın. Bunun çözüm yeri Meclis’tir, komisyondur. Aynı Susurluk’ta olduğu gibi kirlenmiş bu yapıyı sorgulayacaksak ortaya çıkaracaksak devleti bu pislik yapılardan kurtaracaksak bir komisyon kurulsun. Tüm partilerden üyeler gelsin. Görelim bakalım.”
“Genel Başkanımız müdahale ediyor”
Başarır, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP’li belediyelerdeki atamalara ilişkin açıklamalarını hatırlatması üzerine, “Nepotizmin dünyada bir sembolü kim deseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan derim. Damadını, maliyenin ve hazinen başına getiren bir kişi nepotizm kelimesini ağzına alıyorsa gülmemiz gerekiyor. Biz bu konuda gerekli mücadeleyi veriyoruz. Gerekli uyarıları yapıyoruz. Tek tük, böyle bir durum olsa da Sayın Genel Başkanımız müdahale ediyor. Biz bu ülkedeki milyonlarca pırıl pırıl gence güveniyoruz. Belediye başkanlarımız da çok genç arkadaşlarımız, onlara yönetimi, bu görevleri teslim ediyoruz.” diye konuştu.